Söz Namus Mudur?
Çocuk hayata evde sözler vererek, alarak başlıyor. Okullarda ant içerek büyüyor. Öğrenci andıyla, örnek Türk yurttaşı olma sözü veriyor.

Çocuk hayata evde sözler vererek, alarak başlıyor. Okullarda ant içerek büyüyor. Öğrenci andıyla, örnek Türk yurttaşı olma sözü veriyor.
Hayata atılıyor, söz vermeler devam ediyor. Hem de ne söz vermeler
- ...mazsam namussuzum
- ...mezsem şerefsizim
Ama verilen sözlerin çoğu yerine getirmiyor.
- Neden verdiğin sözü tutmuyorsun?
- Yalandan kim ölmüş?
- Öğrenilirse?
- Kim bilecek?
Toplum, en baştakilerden en alttakilere dek verdiği sözü tutmayanlarla dolu. En minik öğrenciden koca koca milletvekillerine, cumhurbaşkanlarına dek yeminler ediyorlar, antlar içiyorlar. Ne kadarı tutuluyor?
Günlük yaşamımızdaki en basit olaylara bakalım.
- Falan gün, filan saatte, feşmekanda buluşalım.
Gidiyorsunuz gelen yok, giden yok.
Telefon ediyorsunuz, yanıt yok, not bırakıyorsunuz dönen yok.
Zaman geçiyor, sonunda ulaşıyorsunuz.
- Ne oldu buluşacaktık.
- Kızım evlenecekti de onun işleriyle uğraşırken unutmuşum.
Oysa adamın kızı bile yokmuş.
Ya da, “aaa öyle mi sözleşmiştik?” diyor, şaşkın. Ağzından çıkanı kulağı duymamış.
Ya da duymamış numarası yapıyor.
Ya da ağzıyla değil başka yeriyle konuşmuş.
Taa İsveç’te bile öğrenmişler durumumuzu, “Saat 12.00’de buluşalım” dediniz mi, “İsveç saatiyle mi yoksa Türk saatiyle mi?” diye soruyor.
İsveçli en fazla on beş dakika bekler. Ona güzel de bir isim takmışlar, “akademik çeyrek”. On beş dakikayı geçti mi, beklemez ve artık onun gözünde güvenilmez insansınızdır.
Yarım asırdan fazla zaman yaşadığım İsveç’te SÖZ, yazılı SÖZLEŞME kadar geçerlidir.
Bizde akşama kadar gelmeyen adam bir sürü bahane uydurur; inanmadığınızı görünce de, “bana inanmıyor musun, bana güvenmiyor musun, yalansa şeytan çarpsın, yalansa ekmek kuran çarpsın” der.
Memlekette ne yazık ki, sözünün eri olanlar gölgede kalıyor.
“Söz namustur” diye çok önemli bir sözümüz var. Ne işe yarıyor?
Adamla sözleşmişsiniz, bir işinizi yapacak. Yapmıyor. Soruyorsunuz, “Hastayım, takatim yok” diyor, kaçıyor. Bakıyorsunuz daha kazançlı bir iş bulmuş, başkasının işini yapıyor.
Ya da yapacağı işe dört elle sarılıp, gerektiği sağlamlıkta ve güzellikte yapması gerekirken, sol elinin serçe parmağıyla yapıyor, şişiriyor, göz boyuyor, kazıklıyor.
Sayıları az değil. “Her işi yaparım abi” diyen garibandan tutun, zanaatkarına, sanatkarına, artistine, hak, hukuk, adalet alanında çalışanına, siyasetçisine, iş insanına, patronuna aklınıza kim gelirse sözünde durmayanlarla dolu memleket.
En akıllı üç yapay zekaya sordum şu soruyu:
"Söz namustur" ne demektir ve doğru mudur?
Yanıtlara bakalım.
ChatGPT:
Bir kimse bir söz verdiğinde veya bir vaatte bulunduğunda, bunu yerine getirmesi gerektiğini anlatır.
Söz vermek, kişinin kendi şerefini ve onurunu ortaya koyması gibi görülür. Yani verilen söz, namus kadar kutsal ve bağlayıcı kabul edilir.
“Sözünden dönmek” ise güvenilmezlik, namusuna sahip çıkmamak gibi ağır bir ahlaki kusur sayılır.
“Söz namustur” sözü, doğru ve kıymetli bir öğüttür. İnsanın karakterini, güvenilirliğini ve onurunu sözünde durmasıyla ölçen bir anlayışı yansıtır.
Deepseek:
Kelime anlamıyla "verilen söz, namus gibi kutsal ve korunması gereken bir değerdir" demektir. Ancak anlamı bunun çok daha ötesine geçer:
Kişinin verdiği söz, onun en değerli varlığı olan namusu kadar önemlidir. Tıpkı namusun korunması gerektiği gibi, verilen söz de mutlaka tutulmalıdır.
Bir insanın sözünde durup durmaması, onun ne kadar "dürüst, güvenilir ve karakter sahibi" olduğunun en büyük göstergesidir. Sözünü tutmayan birinin namus anlayışı da sorgulanır.
Bu deyim, yazılı olmayan bir toplumsal sözleşmedir. İnsanlar arasındaki güven, karşılıklı verilen sözlere sadık kalmak üzerine kuruludur. Birine söz vermek, ona karşı bir yükümlülük ve borç altına girmek demektir.
Sözünü tutmamak, kişinin onurunu zedeler. Toplum içinde itibar kaybına yol açar. "Sözünden dönmek" büyük bir ayıp ve erdemsizlik olarak görülür.
Kısacası, "söz namustur" demek, "söz vermek, namusun üzerine ant içmek kadar ciddi bir iştir ve sözünü tutmamak, namusunu lekelemekle eşdeğerdir" demektir.
Gemini:
"Söz namustur" ifadesi, verilen bir sözün, bir taahhüdün veya bir anlaşmanın kişinin onuru ve şerefi kadar önemli olduğunu vurgulayan Türkçe bir deyimdir. Bu ifadeye göre, bir söz verdiğinizde o sözü tutmak, karakterinizin ve ahlaki değerlerinizin bir göstergesidir. Sözünden dönmek ise namusuna leke sürmekle eşdeğer kabul edilir.
Sözünde durmak, pek çok kültürde ve ahlak felsefesinde temel bir erdem olarak görülür. Güvenilirliğin ve dürüstlüğün en önemli göstergelerinden biridir. Bu açıdan bakıldığında "söz namustur" ilkesi, insan ilişkilerinde güven inşa etmek için doğru ve gerekli bir yaklaşımdır.
Bir toplulukta veya bireysel ilişkilerde, verilen sözlerin tutulması, düzenin ve karşılıklı güvenin sürdürülmesi için hayati önem taşır. Sözüne sadık kalmayan kişiler, genellikle güvenilmez ve saygı duyulmaz olarak görülür. Bu nedenle sözün namusla ilişkilendirilmesi, toplumsal düzeni ve ahlaki değerleri koruma amacına hizmet eder.
....
Ege’de efe yemininde de vardır sözünde durma meselesi.
Efe sorar: “Yiğit kime derler?”
Zeybekler, kızanlar yanıtlar: “Sözünde durup efesiyle ölene!”
Bafa’da sözünde durmayana, “sen bundan sonra entariyle dolaş” deyiverirler kadınları aşağılayan bir söz olsa da..
Oysa örneğin annem söz verirken, “sözüm söz” der; kessen o sözden dönmez.
Siz ne dersiniz, verdiğimiz söz söz mü?
Sözümüz namus mu?