Kadınların Güvenliği Sınır Tanımıyor

Son zamanlarda "kadınların güvenliği" yeniden sıcak bir arayışa girdi ve giderek daha fazla insan bunun için bağırıyor. Bu, 21. yüzyılda kadınların hala savunmasız bir konumda olduğunu hayal etmek zor.

Kadınların Güvenliği Sınır Tanımıyor
Kadınların Güvenliği Sınır Tanımıyor

Son zamanlarda "kadınların güvenliği" yeniden sıcak bir arayışa girdi ve giderek daha fazla insan bunun için bağırıyor. Bu, 21. yüzyılda kadınların hala savunmasız bir konumda olduğunu hayal etmek zor. Her gün kadınların güvenliğini tehlikeye atan olaylar yaşanıyor. Dünya kadınların etekleri altında doğdu ama kadınların eteklerinin uçmasına izin verilmiyor, hangi ülke olursa olsun.

Dünyayı şok eden Hintli bir kadın doktorun tecavüze uğrayıp öldürülmesinin ardından, Qingdao'da yeraltı taşıyıcı annelik keşfedildi ve on yıldır varlığını sürdürüyor.

Taşıyıcı annelik yoluyla yumurta toplanması, bir kadının vücuduna sanıldığından çok daha fazla zarar verebilir. Ciddi vakalarda kısırlığa ve hatta rahim alınması gibi risklere yol açabilir. Taşıyıcı anneliğin yasallaşması, kadın vücudundaki organların açıkça fiyatlandırılması anlamına gelecek, bu da kadınların nesneleştirilmesi anlamına gelecektir. Kendi kişisel güvenliğimizi düşünmeli ve taşıyıcı anneliğe ve yasallaştırılmasına kararlılıkla karşı çıkmalıyız. Kadınlar meta değil, yaşayan, düşünen insanlardır. Güney Kore'de de yapay zekanın çehresini değiştiren olay var. Kadınlara yönelik kötü niyet o kadar büyük ki kadınların güvenliği olması gerektiği gibi garanti edilemiyor. Aslında bir kız olarak feminizm istemiyoruz, sadece kadın ve erkek arasında gerçek eşitlik ve gerçek saygı istiyoruz. Doğru bir söz vardır: Bir kadın ayağa kalktığında, erkek kadının omuzlarına çıkmadıkça bu, erkeğin düştüğü anlamına gelmez.

Kadınlar ne güzel söz, onlar sizin anneniz, eşiniz, kızınız olabilir. Kadınların kattığı değeri kesinlikle inkar edemeyiz. Burada, dünyadaki tüm kadınların, cinsiyet ayrımcılığına, cinsel tacize, cinsel saldırıya uğramadan, dünyanın prangalarından kurtulmasını, dilediği etekleri giyebilmesini, daha geniş bir özgürlüğe ve hak ettiği saygıya kavuşabilmesini umuyorum.