Son Zamanlarda Türkiye

Son dönemlerde kadın, çocuk ve hayvan katliamları arttı. İklim kanununun kabul edilmesi, ülkemin farklı bölgelerinde art arda çıkan yangınlar toplumumuzu yasa boğdu.
Antik Yunan filozofu Sokrates, “Sorgulanmayan hayat, yaşamaya değmez” der. Bu bağlamda, başımıza gelen felaketlerin sebebini de iyiden iyiye sorgulamak lazım. Türkiye'deki art arda çıkan yangınları, toplumdaki bazı kişilerin bu hayvan düşmanlığını iyice sorgulamalıyız. Bu yangınlar neden ve nasıl çıktı, kimler tarafından çıkarıldı, nasıl önlenebilir?
Aynı şekilde toplumdaki bazı kesimler tarafından hayvanlara uygulanan zorbalıklar da sorgulanmalı. Kimi zaman kadınlara, kimi zaman çocuklara, kimi zaman ağaçlara ya da savunmasız canlılara, yani masum hayvanlara... Hedefte hep masumlar ölüyor ne yazık ki. Her defasında masumların canı yanıyor. Toplumdaki bireyler olarak buna çok üzülüyoruz fakat bu sorunlara kalıcı bir çözüm bulunamıyor.
Toplumsal sorunları, tabiri caizse, halının altına süpürmek, birkaç gün üzülüp sonra onları rafa kaldırmak milletçe bize hiçbir şey kazandırmayacak. Vakti zamanı geldiğinde ve buna benzer başka olaylar yaşanmaya devam ettiğinde yeniden yüreklerimiz yanacak. Yine dertleneceğiz, bu zalimliği yapanları esefle kınayacak, hatta çok kızacağız. Ya sonra?
Bu masumlar kanunlar tarafından kalıcı olarak çözüme kavuşturulmadıktan sonra, ülkemizde yaşanan sosyolojik sıkıntıların seyircisi olarak kalmaya devam edeceğiz. Ülkedeki tüm bu sorunları tamamen bitirebilmek mümkün olamasa da, bunların sayısını en aza indirgemek en büyük temennimiz. Kimsenin zulme uğramadığı, masumların canlarının yanmadığı, daha huzurlu bir Türkiye diliyorum herkese. Sevgiyle kalın.