Muğla Valisi İdris Akbıyık’ın 12 Mart İstiklal Marşının Kabulü ve Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü Mesajı
Bugün; Türklüğün büyüklüğünü ve şahsiyetini kuvvetlendiren, millî ve manevi değerlerini hayatı ve sanatıyla birleştiren, istiklal şairimiz, bağımsızlık şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, köklerini mazideki millî şuur ve ruha dayalı olarak kaleme aldığı İstiklal Marşımızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin 103’üncü yıl dönümünü kutluyoruz.
Bugün; Türklüğün büyüklüğünü ve şahsiyetini kuvvetlendiren, millî ve manevi değerlerini hayatı ve sanatıyla birleştiren, istiklal şairimiz, bağımsızlık şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un, köklerini mazideki millî şuur ve ruha dayalı olarak kaleme aldığı İstiklal Marşımızın, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilişinin 103’üncü yıl dönümünü kutluyoruz.
Hepimize kutlu olsun!
Yazıldığı o buhranlı dönemlerde milletimizin içinde bulunduğu Kurtuluş Savaşı, bağımsızlık ruhu ve vatan sevgisini dile getiren İstiklal Marşımızın anlam ve önemi, nazım gücü ve etkisi, Akif’in yetenek ve birikimi kadar Kurtuluş Savaşıyla bütünleşmiş yaşanmışlıklarıyla da yakından ilgilidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün: “Hürriyet ve istiklâl aşkı bu milletin ruhudur” dediği ve “inkılabımızın ruhu” olarak saydığı İstiklal Marşımıza atfen bu eserde “Yüce bir mana ile istiklal ruhumuzu ifade eden mısralar”ın olduğunu, devamında da “bu milletten asla unutmamasını istediğim mısralar” olarak gösterdiği dizelerde:
“Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk´a tapan milletimin İstiklal.” denilmektedir.
Hürriyet içinde dalgalanmanın; bağımsızlığın sembolü, yükseklere ve yeni ufuklara ulaşmanın öncüsü bayrağın hakkı olduğunu; bağımsızlığın ise hürriyet ve istiklalini tarih boyunca mütemadiyen muhafaza ve müdafaa etmiş Hakk’a tapan milletin olduğunu belirtir.
Hayatını ve sanatını milletine adayan Mehmet Akif, Türk ulusuna ait olduğunu belirttiği, Türk milletinin ortak ruhunu temsil ettiği inancıyla Türk ulusuna ve “kahraman ordumuza” armağan ettiği şiiri ile ilgili:
“O şiir, milletin o günkü heyecanının bir ifadesidir. Bin bir fecayi karşısında bunalan ruhların ıstıraplar içinde halâs dakikalarını beklediği bir zamanda yazılan o marş, o günlerin kıymetli bir hatırasıdır. O şiir bir daha yazılmaz. Onu kimse yazamaz. Onu ben de yazamam. Onu yazmak için o günleri yaşamak lazım. O şiir artık benim değildir. O, milletin malıdır. Benim millete karşı en kıymetli hediyem budur.” ifadelerini kullanmıştır.
Bizi biz yapan, Türklük ülküsünü oluşturan değerlerin bir bağlam oluşturduğu edebî güzelliğin ve fikrî bilincin şaheseri olan, kahraman bir ordu ve millete seslenişle yazılan bu güçlü nutku şanlı ay yıldızlı bayrağımız altında hürriyet ve bağımsızlık ruhuyla Milletimiz var oldukça gurur, heyecan ve coşkuyla sonsuza dek okumaya devam edeceğiz.