Postanemizi Geri Verin

Bak postacı geliyor selam veriyor, Herkes ona bakıyor merak ediyor, Çok teşekkür ederim postacı sana, Pek sevinçli haberler getirdin bana

Postanemizi Geri Verin
Postanemizi Geri Verin

Bak postacı geliyor selam veriyor

Herkes ona bakıyor merak ediyor

Çok teşekkür ederim postacı sana

Pek sevinçli haberler getirdin bana

Postacı Şarkısı (1)

Postacımı ve postanemizi özlüyorum.

Ne suçu vardı postanelerin de çoğunu kapattılar?

Benim köyüm Bafa’da postane 1950’lerde kurulmuş. Birkaç yıl önce kaldırdılar.

Son postacımız Şükran Hanım herkesi tanıyan, çok sevecen, çok sevilen bir postacıydı. Küçücük mobiletiyle evleri dolaşıp mektupları dağıtırdı. Hemen herkesin telefonunu bilirdi. Bir şey geldiğinde Telefon edip haber verirdi.

Akçalı, Yeniokul, Karahayıt, Sakarkaya, Gölyaka, Pınarcık, Kapıkırı köyleri (pardon mahalleleri), Bafa Postanesini kullanıyordu. 

Yalnız mektup, paket gibi posta hizmetleri değil  binlerce köylünün para çekme, para gönderme işlemi de buradan yapılıyordu. Telefon ile ilgili işler gene buradandı.

Postanemiz ve postacımız mükemmel çalışıyordu. Birden kapattılar postanemizi. Şükran hanımı nereye gönderdiklerini de bilmiyorum.

Sultan II. Mahmut’tan beri ülkemizde posta hizmeti veren PTT yani “Posta”, “Telgraf”, “Telefon” dediğimiz Posta Teşkilatı’nın Bafa şubesi de pekçoğu gibi tarihe gömüldü gitti. Zaten PTT kuşa dönmüştü. PTT’den T ve T yolunmuştu...

Telgrafla haberleşmek artık mazide kaldı. Yeni nesil bilmez.

Türküsü bile var:

Telgrafın tellerine kuşlar mı konar
Herkes sevdiğine yavrum böyle mi yanar
Yanıma gel, yanıma da otur yanı başıma
Şu gençlikte neler geldi benim başıma (2)

Telefon işleri de Telekom’a devredildi. Zaten artık telli telefonların yerini telsiz cep telefonları aldı. O da yetmedi, internet kanalıyla iletişim aldı başını yürüdü.

PTT’den geriye sadece “P” yani Posta kaldı. Posta teşkilatı gönderdiğimiz mektubu, paketi, eşyayı, gönderiyi alıcısına ulaştırmaya çalışıyor. Ne var ki, postane şubeleri azaltıldı. Memur sayısı yetersiz. Bana göre iyi çalış(a)mıyor. Tamamen kapatırlarsa şaşırmam. 

Şimdiden elli (50) kadar özel kargo şirketi açılmış durumda. Özel şirketlerin “Kargo” adıyla yaptığı yük ve eşya taşıma uygulaması, Posta teşkilatından daha hızlı ve düzgün çalışıyor. Bunlar aldıkları gönderiyi yurdun her yanına 24 saat içinde ulaştırabiliyor. Çok uzakta olan yerlere ise iki gün sürebiliyor.

Bizim “Milas’ın mahallesi Bafa”ya haftada iki gün posta memuru uğruyor. Kendisini tanımıyorum. Sanırım değişik memurlar geliyor. Gönderiyi bazen bahçe kapısının üzerinden atıyor, bazen muhtara bırakıyor, bazen de evde bulunamamıştır diye geri götürüyor. Taahhütsüz mektupsa yandınız. Kaybolursa ararken siz de kaybolursunuz. Önemli taahhütlü bir posta ise ya Milas’taki şubede ya da gönderen kuruma iade edildiği için bizzat kuruma giderek  gönderinize kavuşuyorsunuz.

Kargo şirketlerinden bir tanesi haftada bir kez Bafa’ya geliyor. 

- Yeter mi?

-  Git derdini Marko Paşa’ya anlat.

Kargo uygulaması, Posta teşkilatına da “PTT Kargo” adıyla girdi ama Bafa’da bir şube olmadığı için biz ve civar köyler bu kolaylığı da  kullanamıyor.  Milas’a gitmek lazım ama özel şirketler kadar düzenli değil. En azından ben  hoşnut değilim. Oysa Bafa zeytin ve zeytinyağının başkenti olacak yer. Tonlarca zeytin ve zeytinyağı gönderilen yer. Ama PTT bundan yararlanmıyor. Özel şirketler de öyle.

Bir de fatura tahsilatlarından tutun, para çekme, gönderme vb her türlü PTT’nin verebileceği bankacılık hizmetleri var ki, köyler ve PTT karşılıklı olarak bundan da yararlanamıyorlar. 

Böyle giderse bizim anlı şanlı PTT kökünden Katarlılara satılırsa ben şaşırmayacağım.

Satılmasın! Düzeltilsin! Halka düzgün hizmet versin! Devlete gelir getirsin!

Bafa ve civarındaki 8 köy (pardon mahalle) mağdur durumda. İmza da topladıydık ya, kimsenin aldırdığı yok.

Tüm Bafalılar ve civar köylüler rica ediyorlar:

Postanemizi geri verin. 

(1)   Milaslı şarkıcı Yeşim Salkım’dan postacı şarkısı: 

(2)   Zeki Müren’den Telgrafın Telleri: