TMMOB Bodrum’da Orman Yağmasına Karşı Ayakta! Doğaya ve Anayasaya Sahip Çıkıyor
Bodrum Gölköy'de 76.927 metrekarelik orman alanının imara açılması ve 49 yıllığına tahsis edilmesi, TMMOB ve çevre aktivistlerinin protestosuna neden oldu.
Gölköy’de 76.927 metrekare orman alanının imara açılıp, 49 yıllığına iş insanı Vedat Aşçı’ya tahsis edilmesi TMMOB tarafından protesto edildi. Söz konusu alanın tamamı orman olup, önemli bir kısmı da sit alanı içerisinde kalmaktadır. Bölge ile ilgili operasyon 31.10.2021 tarihinde başlatılmış. Bu tarihte Tarım ve Orman Bakanlığı, 2292883 sayılı olur ile turizm amaçlı değerlendirsin diye arazinin tahsisini Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yapıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Yatırım ve İşletmeler Genel Müdürlüğü tarafından, operasyonun yapıldığı 77 dönümlük orman arazisi ile ilgili 04.08.2023 tarih ve 4057847 sayılı yazı ile plan değişikliği dosyası hazırlanıyor. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı da planı onaylayarak, ormanı imara ve tahsise hazır hale getiriyor. Sonrasında aynı zamanda imara açılan söz konusu ormanlık alanın bitişiğindeki Mandarin Oriental Otel’in de sahibi olan Vedat Aşçı’ya 49 yıllığına tahsis basit bir bürokratik işlem olarak tamamlanıyor.
Anayasaya ve Kıyı Kanunu’na Aykırı Tahsis
Tahsis edilerek imara açılan arazi önünde yapılan basın açıklamasında TMMOB adına konuşan mimar Gamze Bağcı işlemin anayasaya ve Kıyı Kanunu’na aykırı olduğunu öne sürerek;
“Anayasanın 169. Maddesinde, ‘Devlet, ormanların korunması ve sahalarının genişletilmesi için gerekli kanunları koyar ve tedbirleri alır. Yanan ormanların yerinde yeni orman yetiştirilir, bu yerlerde başka çeşit tarım ve hayvancılık yapılamaz. Bütün ormanların gözetimi Devlete aittir. Devlet ormanlarının mülkiyeti devir olunamaz. Devlet ormanları kanuna göre, Devletçe yönetilir ve işletilir. Bu ormanlar zamanaşımı ile mülk edinilemez ve kamu yararı dışında irtifak hakkına konu olamaz’ denilmektedir. Bu işlem anayasaya aykırıdır. Bu planda Kıyı Kanunu’nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik’e aykırı şekilde ilk 50 ve ikinci 50 metrenin yer aldığı alan Konaklamalı Turizm Tesis Alanı olarak gösterilmiştir. İlk 50 metrede yapılaşma hakkı bulunmamakta. Ama bu alanın emsal hakkı sahil şeridinin gerisinde kullanılacağı için geri sahada yapılaşmanın yoğunluğunu arttıracaktır. Bunun gerekçesi olarak; ‘… kamu alanı kesintileri, park, yol, kıyı, kumsal vb. gibi alanlara terk yapılmaksızın orman bütünlüğü korunur’ denilerek açıklanmaktadır. Orman bütünlüğünün bozulması veya kamu terki olmaması isteniyorsa ilk 50 metrelik sahil şeridinin orman alanı olarak bırakılması hatta tahsis dışı bırakılması daha uygun olacaktır. Plan değişikliği Kıyı Kanunu’na da aykırıdır” görüşlerine yer verdi.
“İzin Verirsek, Bu Talan Burada Durmaz.”
Bodrum Kent Konseyi’nin yeni başkanı mimar Gamze Türk Oğuz da;
“Bu tür planlamaların hiçbirinin nüfus projeksiyon hesaplamaları yok. Böyle giderse 5 yıl içerisinde Bodrum’da bir metrekarelik ormanlık alan kalmayacak. Bölgenin hiçbir su, katı atık, ulaşım, altyapı ve benzer sorunları göz önüne alınmamış. Dolayısı ile bu nüfusu bu yarımada kaldırabilir mi, hiç böyle bir dertleri yok, sadece para odaklı nereden daha fazla para elde edebiliriz, kasayı biraz daha doldurabiliriz, amaçları bu. Yoksa doğal yaşam, orman, ekoloji yok olmuş ne Ankara’nın ne ilgili bakanlıkların umurunda değil, çok yazık” dedi.
TMMOB İlçe Koordinasyon Kurulu Sözcüsü Jeoloji Mühendisi Mustafa Erdoğan da sorulan bir soru üzerine;
“Bu yağmaya izin verirsek, bu talan burada durmaz. Çok nettir ki; Bodrum Yarımadası’nın en önemli akciğeri olan ve Torba Koyu’na değin yaslanan yeryüzü cenneti tüm orman alanı betona ve ranta teslim edilecektir. Bodrum bu anlamda oldukça kritik bir eşiktedir. Şimdi Bodrum’a ve ormanlarımıza sahip çıkma zamanıdır. TMMOB Bodrum İlçe Koordinasyon Kurulu olarak ranta ve talana karşı Bodrum’dan ve doğadan yana taraf olmaya, aktif mücadele etmeye devam edeceğiz” görüşlerine yer verdi.
Koyuncu: “Türkiye’ye Rant İçin Ölürlermiş.”
Eylemin katılımcılarından Bodrumlu Çevre Aktivisti Nihat Koyuncu da;
“Şu anda Cumhur İttifakı’nın yağmaya ve imara açmak istediği ormanlık alandayız. Eğer onların kirli ve tamamen talana dayalı planı hayata geçerse bu güzelim ormanlık alanda nefes dahi alamayacağız. Sorarım bunu hangi kutsal kitap yazar? Peki ormanda ki; tüyü bitmemiş yetim hakkını nereye koyacaklar? Devam ediyorum. Ne diyorlar türkülerinde? ‘Irmağının akışına ölürüm Türkiyem.’ Bunlar o ırmağın akışına HES’ler için ölürmüş. Bu bereketli topraklara, betonlaştırmak için ölürlermiş. Bu ormanlara, imara açmak için ölürlermiş. Onlar Türkiye’ye; rant için ölürlermiş. Biz buradayız. Burada olmaktan da asla vazgeçmeyeceğiz.”
Basın açıklamasına katılanlar; “Havama, suyuma, ormanıma dokunma” sloganı atarak eylemlerini sonlandırdılar.